Blog yazmak garip bir iştir. İnce iş kategorisine girer. Neredeyse her babayiğidin harcıdır. Yazarsın içinden geldiğince, blog yazmak kör kuyulara gooool!! diye bağırmak gibidir. Sesini duyurma amacın yoktur ilk başlar, kafanda dolaşan tilkileri yazarsın, kafandaki tilkileri bilgisayar ekranında görmek hele ki internet bağlı bilgisayar ekranında görmek sana iç gıdıklayıcı iğrenç bir huzur verir. Blog sitende yazdıkların sadece seni ilgilendiren kişisellik kokan şeylerdir. Kimseye hesap verme derdin olmadığı için rahat takılırsın. Yazıların arttıktan sonra blog senin evladın gibi bir şey olur. Ondan kopamazsın, ilgilenmen ve güncel tutman gerekir. Unutulmamalıdır ki blog boşlamaya gelmez. Canlı tutacaksın blog siteni. Her gün yazmasan da en azından ayda 1 kez yazı girmen gerek.
Hayatının bazı bölümlerinde, kola içerken kolanın içindeki karamel tadını hissettiğini iddia eden arkadaşların olmuştur. İşte o duyguyu blog yazarken sen de yaşarsın, internetten alabileceğin optimum zevki alırsın. İnternetteki karamel tadı blog yazarak alınır. Başka türlü alınamaz 🙂
Gelelim fasülyenin faydalarına, blog yazmanın binbir türlü faydası vardır. İnsanı geliştiren bir iştir en başta. Merak ettiğin konularda küçük araştırmalar yapıp yazılar yazarak kendini geliştirebilirsin. Yazmaya başladıktan sonra kendimi az buçuk da olsa geliştirdiğimi düşünüyorum. Blog işi bende yabancı dil öğrenme isteği oluşturdu.Artık ingilizceye doğru düzgün hakim olup, yazılarımı ingilizce yazmak istiyorum. Aslında blog işine biraz geç başladım, 2008 gibi başlasaydım şimdiye blog alıp başını gitmişti. Neyse geç olsun güç olmasın demişler. 2013’te başladık blog yazmaya, çok da geç sayılmaz canım. Neyse, çok konuştum. Yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum. 🙂
Kategoriler:Sosyal Medya
Çok doğru ifade etmişsiniz
Tebrikler
başlıktaki birtakım’ı birleşik yazarsanız sevinirim. 🙂 doğrusu ; birtakım yazılar