Kategori: hayat

tahammül

“İnsan olmaya yarayan birkaç vasfı insandan çekip aldığınızda geriye insanlık adına bir şey kalmıyor” derdim eskiden. Uzak bir noktadan bu düşünceye doğru baktığımda yanılmış olabileceğimi düşünüyorum. Saygılı olmak ile birlikte tahammül etmenin […]

2020’ye veda ederken…

Herkese merhaba, uzun zamandır yazmıyorum maalesef. İçimden bir şeyler paylaşmak gelmedi niyeyse. 2020 yılını geride bırakırken birkaç söz söylemek istiyorum. 2020 gerçekten zor ve bir o kadar da tuhaf bir sene oldu. […]

Mülahaza

Her geçen gün, bağımsız ruhlar loncasındaki yerimi sağlamlaştırdığımı hissediyorum. Beni bu duruma sürükleyenlerin ne olduğunu daha tespit edemedim. Hangi şartlar bunu gerektiriyor bilmiyorum. Ve o muhteşem söz kendini gösteriyor ;  ” ignorance […]

Sen de unutulursun eey telefon

Üniversitemin yakınında bir kafe. Kulağım arkadaşımın anlattıklarını dinlemekle meşgul Kurumuş dudaklarım, yudumladığım çaydan kalan nemliliğin verdiği rahatlama hissiyle mest olurken Boğazım, aşağı doğru içimi ısıtarak yol alan çayın sıcaklığını hissederken, Az önce […]

Zaman mıdır geçip giden

Alexis de Tocqueville’in hayli beğendiğim bir kavli vardır: “Geçmiş artık geleceği aydınlatmıyorsa ruh karanlıkta yürür.” Bu her konuda geçerli olabilecek bir yorum. Benlikten devlet yönetimi felsefesine, ondan öznel vizyona; yaşama, tabiata, canlıya… […]

Haftaya genel bakış -5

Merhaba değerli blog camiası ve okuyucular, Hal hatır sorma huyum pek yoktur, ikili ilişkilerde yüzeysel bir insanım. Ne yapayım tabiatım böyle. Temennimiz hazır, inşallah iyisinizdir. Haftaya genel bakış serisine devam etmeyeli uzun […]

Hangi Ben’i Yaratacağım?

Dostoyevski’ler ölmez, biçim değiştirir. 1881’de olan işte tam da budur. Kitaplar yazmış mıdır? Yazdı yazmasına ama o roman değil destan yazdı. Bizim destanımızı. Yazar ve yönetmen: Mustafa Kemal Atatürk. Biz insanların karakterlerini […]