hayat

Sen de unutulursun eey telefon

Üniversitemin yakınında bir kafe.
Kulağım arkadaşımın anlattıklarını dinlemekle meşgul
Kurumuş dudaklarım, yudumladığım çaydan kalan nemliliğin verdiği rahatlama hissiyle mest olurken
Boğazım, aşağı doğru içimi ısıtarak yol alan çayın sıcaklığını hissederken,
Az önce kalkan müşterilerin ardından masayı silip toparlayan garsona kulak kesildim
“Hayret, insan telefonunu nasıl unutur masada?”
Evet belki pek şaşırtıcı bir şey gibi görünmüyor ve muhtemelen sahibi, onu unuttuğunu fark edip geri dönecekti
Ama yine de kafama takıldı
İnsan koskoca telefonu nasıl unutabildi?
Çoğumuzun elinden düşürmediği ve hayatlarımızın çok büyük bir parçası haline gelen telefonu?
Para çekme işini bile artık telefondan hallederken, ödemelerimizi yaparken(sosyal medya uygulamalarına bağımlılığı saymıyorum bile)
Nasıl oldu, bizi prizlerin yakınına hapsetme kudretine sahip devasa telefon unutuldu?
İlginçti, dikkatimi çekti.
Cüzdan unutulmasına(epeyce benim de başıma geldi) alışkınım ama ilk defa telefonun unutulduğunu gördüm açıkçası.
Kendi kendime sordum, hangisi daha vazgeçilmez diye: Telefon mu cüzdan mı?
Sonra bir yudum daha aldım çayımdan.

4 replies »

    • Teşekkür ederim değerli okurum. Bugün aslında günlük hayatımızın pek çok yönünü koordine ettiğimiz,iletişim kurduğumuz, işlerimizi hallettiğimiz, notlarımızı kaydettiğimiz aygıtı beynimize benzeterek bir ironi yapmak istedim; yaşamımızın adeta kontrol merkezi hüviyetine bürünmeye başladığı için. Bu şekilde bir ironi olması maksadıyla kullanmıştım. “Okumadığın gün karanlıktasın”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s