Liselilerin içtiği prestij sigarasına ve halk arasında köpek öldüren sıfatıyla bilinen tüm tütün ve alkol ürünlerine selam olsun. Böyle bir selam yollamamın amacını izah edeyim ; sigaraya karşı daha duyarlı olmamız gerektiğini düşünüyorum da o yüzden. Sigara kullanmam ama özgürce içilmesini destekliyorum. Çünkü bazılarının tek yoldaşı sigara. Sigara demişken yine zam mevsimine girdik. Yaz ayları biter ve halk olarak beklemeye başlarız, ve hepimizin merak ettiği soru şudur ; zam gelecek mi ? Neye geldiği önemli değil. Tek bildiğimiz zam geleceği kesin. Yaz ayları ağustos böceği oluruz. Çeşme, antalya vb sahil gezen adamlar değiliz ki. Daha çok kendi lokalimizde takılırız, bazılarımız parayı bulur ve denize kaçar o ayrı mesele. Denize gidemeyen adamlar ne yapsın ? Onlar günübirlikçi takılır genelde, işgal kuvvetleri gibidirler. Günübirlik demişken mangalsız günübirlik olmaz. Ayıptır.
Deli bir toplumuz, anasınıfına giden çocuktan tutun da 90 yaşındaki dedelere kadar çok ilginç insanlarız. Artık küçücük çocukları da bir birey olarak kabul ediyorum. Eskiden aklı ermez onun gibi bir babaanne sözü vardı. Şimdi yok öyle bir şey. Çocuklar zehir gibi. Çok hızlı öğreniyorlar, tahta arabayla oynamak yerine tablet bilgisayardan oyun oynayan bir nesille karşı karşıyayız. Televizyon çocuğundan bilgisayar çocuğuna oradan da tablet bilgisayar çocuğuna evrime söz konusu. Tek kanal TRT dönemindeki nesildenmedyanın ve sanallığın hududunun olmadığı noktaya geldik. İyi mi oldu kötü mü oldu, bu konuda tam karar veremedim. Bir yandan iyi bir yandan kötü.
Deli bir toplumuz dedim ya, hakkaten delilik var kanımızda. Düzgün adamlar olsaydık böyle mi olurduk ? Alman disiplini mesela, Dünya’da kabul görmüş bir disiplindir. Herkes bahseder işte Alman mühendisliği süper abi yaa! falan.Yurdumuzda hayat öyle midir ? İçimizde en şerefsiz olan makbulümüzdür. Fırlama olan, şeytan olan iyidir düşüncesi pik yapmış nedense. Şerefsiz olmak, yalancılık gibi vasıflar birileri tarafından topluma meziyetmiş gibi empoze ediliyor. Bu çok derin bir mevzu, kültürümüzün kendi bilinçaltında yer alan tortularımızdan. Söylemek lazım böyle bir düşüncenin oluşmasında medyanın kesinlikle etkisi var. Bildiğin algı operasyonu. Düşünmeden sınırsızca tüketim yüzyılında medya’ya ne kadar bok atılsa azdır. En büyük suçlu o. Anlayacağınız 7’den 70’e durum böyle. herkes bir yırtma, işte bi kenardan sıyrılma, kazık atma, vurup-kaçma eğiliminde hayatını sürdürüyor. Arada kalan istisnalar bizim konumuz değil. Onlar Altın kalpli, temiz duygulu insanlar. Keşke öyle olabilsek. Ben yine de umudumu kaybetmedim. Bir gün iyi niyetli insanların sayısının kötü niyetli insanların sayısını geçeceğini umut ediyorum.
İsmet İnönü’nün bir sözüyle bitirmek istiyorum ;
“Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur”
Kategoriler:hayat