sinema

Ekümenopolis ; Ucu olmayan şehir.

Görsel

istanbul a yapılan yoğun göçlerden dolayı oluşan istanbul un kentsel ve sosyolojik sorunlarını anlatan imre azem belgeseli. sanayi devriminden günümüze kadar uzanan, batılı standartlarda olmasa da hızlı gelişen her ülkenin kentleşme sorunlarının yanı sıra sosyolojik bir takım sorunlarını beraberinde getiren göçün etkisi azımsanmayacak kadar fazla. bu sorunların değinildiği belgesel, istanbul u 1930 lardan günümüze kadar ele alıyor. son zamanlarda, gecekondulaşma, sınıf farklılıkları ve kentsel dönüşümün yarattığı kemikleşmiş sorunlara yönetimin ve kapitalist dünyanın güçlü isimlerinin umarsızca yaklaşması sonucu oluşan kaosun anlatıldığı daha iyi bir belgesel izlememiştim. belgesel, kentsel dönüşümle ilgili eleştirilerini özellikle toki ye ve toki üzerinden ali ağaoğlu na, başbakan a ve diğer belediye başkanlarına güzel bir şekilde ilettiğini düşünüyorum. belgesel nabza göre şerbet veren bir cinsten direkt olarak olaya girmiyor. yani zaten direkt olarak eleştirse biri demez mi kardeşim bilgi vermeden atıp tutmak da ne oluyor ? işte bu yüzden, güzel bir tarihi yolculuğa çıkaran cinsten bir animasyon belgeselin eleştirilerini rahat yapabilmesini sağlayan o sağlam bilgileri veriyor ; cumhuriyetin ilk dönemlerinde 1940 larda falandı sanırım. fransız bir mimara istanbul un planı çizdirilmiş. bu mimar projesinde istanbuldaki bütün fabrikaları haliç kenarına itelemiş ve tramvayları yollardan kaldırıp o yolları otoyol haline getirmiş. e tabi bizim yöneticilerimizde en iyisini avrupalı bilir diyerek bu mimarın projelerini uygulamış. tabi öncesinde Amerika’da baş gösteren kara perşembe diyerek adlandırılan ekonomik krizin türkiye cumhuriyeti üzerindeki etkilerini de varsayar isek o dönemde oluşan işçi sınıfının, devletleştirme politikasına uygun olarak özelleştirilmiş kurumların(çaykur vs.) devlet eline tekrar geçmesi fabrikların o dönemlerde istanbul gibi metropol olma adayı olan şehirlere yapılmasından dolayı köyden kente göçün ve kentsel çapta mimari bozukluklar yani diğer bir tabirle gecekondulaşmaya neden olmasının önüne geçilememiş. uzunca bir süre duyarsız kalınan bu probleme çözüm üretme politikaları 90 lı yıllardan sonra başlanmış.

bana göre orta sınıf, siz alt sınıfta diyebilirsiniz ama orta sınıf hareketini 1980 li yıllarda darbenin ardından amerikalardan kopup gelen turgut özal ın başlattığından hiç şüphem yok. aklımdaki fikirleri onaylayan belgeselde ; özal ın orta sınıf tabaka için istanbulda evler yapılmasını ve göç eden insanların oralarda kalmalarını söylediği belirtiliyor. ondan öncesinde şöyle bir detaya değiniliyor ; kapitalist güçlerin taşları yerli yerine oturtmak için türkiye ye söylediği ; ”bir veya iki şehir seçin ve metropolleştirin.” tabi bu sözün geçerlilik kazandığı bir şehir olan istanbul daha da cazibe merkezi haline geliyor ve tüketim çılgınlığının fitili ateşlenmiş oluyor.
daha sonra belgeselde ;

2008 yılında kentsel dönüşüm adı altında ayazma ve Sulukule deki evleri yıkılan ailelerin yaşadığı sıkıntılara
3. köprü yapılırsa oluşabilecek sorunlara ve 3. köprüye neden karşı çıkıldığına
İstanbul un ekolojik dengesinin bozulmaya başladığına vb.. değiniliyor.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s