Yasal olan şeylere alerjim olduğunu bir grip profesörünün akciğer filmime baktığı gün öğrendim. Profesörün yüzündeki telaştan ortada pis dolaplar döndüğünü görebiliyordum. Profesör ilk önce, son zamanlarda herhangi bir suça bulaşıp bulaşmadığımı sordu. Ağzında jiletle gezmeyen, döner bıçaklarıyla şov yapmayan ve karakol yüzü görmeyen biri için öyle basit bir soruydu ki bu. Ama vereceğim cevap benim gelecekteki yaşamımı etkileyeceği için doktora yanlış cevabı vermek zorundaydım. Doktora ; ” Ben de döner bıçaklarıyla şov yapan Adanalı kekelerdenim doktor bey”  demek zorunda kaldım. Sonra heyecandan düşüp bayılmışım. Hemşirenin ;  ”beyefendi sakin olun”  lafını hayal meyal hatırlıyorum. Hemşire de heyecanlanıp ambulansı aramış. Gerizekalı kadın.

Uyandığımda, doktor her şeyi ayrıntısıyla anlattı. Meğersem, ben de 7 milyarda 1 görülen kötü bir alerji varmış. Alerji 2 yıldır vücudumda etkisini göstermeye başlamış. Yasal olan her şeye tepki gösteren, tedavisi olmayan, nalet ve aksi bir alerji. Doktor, alerjinin diğer ayrıntılarını anlattıktan sonra  devletin bekasına ve Türk milletinin refahına  zarar vermemem konusunda beni defalarca uyardı. Bir akciğer filminden kendini gösteren bu alerji benim için bir dönüm noktası oldu. İlk başlarda Youtube yorumlarında etkisini gösteren alerji, Twitter’ a ve diğer tüm sosyal medyaya yayıldı. Sosyalist düşünce etrafında filizlenen fikirlerimi fark ettim.  Daha sonra sosyalizmin iki üst aşaması olan anarşizm’ e yönelmem Taksim gezi parkı olaylarıyla gerçekleşti. Şu anda ise ideolojilerden bağımsız bir şekilde sahur programı izleyip, zikirlerimi aksatmamaya çalışıyorum. Hoşçakalın!