İnsan merak eden, düşünen, üreten ve unutmayan bir canlı. Bağzı şeyleri unutmaz mesela. İnsan yasakları unutmaz. Özgürlüğün tadını yasaklarla karşılaşınca anlar, bir kafese konulmasına gerek yoktur. Çok küçük meselelerde kısıtlanması bile onu kendi içinde yenik duruma düşüren başlıca sebeplerden birisidir. Sesi çok çıkıyordur, birisi ona sesini kısmasını söyler. O aldığı tepkilerin sonucunda engellenmek istediğini düşünür. Tabi insan her zaman doğru işler yapmaz,  garip bir canlıdır. Hayvanlarla aynı hareketleri sergileme potansiyeli oldukça yüksek.

Mesela bir çocuk düşünelim, Babası annesi çocuğuna der ki ; çocuğum bak şöyle şöyle yapmayacaksın, doğru düzgün bir insan olacaksın der ve çocuk genelde tam tersi yönde hareket eder. Denemek ister, dener ve kararını verir. Yaptığı yanlışlardan hareket ederek ne yapması gerektiğine inanır.

Yaradılıştan bu yana yasak, insana tatlı gelmiştir. Dinlerde de yasak olan şeyler vardır. Din, insana ne yapıp ne yapmaması gerektiğini söylemiş ve sonra insan, nefsiyle mücadele içerisine girmiştir.  Bu mücadele sonucunda genelde mağlup olmuştur.

Yasak, çoğunluğun azınlığa bir tahakkümüdür kimi zaman. Gücü elinde bulunduranın koyduğu bir şeydir. Olması gereken yasak çok azdır, genelde birileri tarafından zevk için koyulan kurallardır.

Son olarak günümüzde uygulanan alkol satış yasağıyla ilgili bir örnek vereyim. Gece saat 10’dan sonra alkol satışının yasaklanması içki içmeyen insanları bile alkol kullanmaya teşvik edebilecek türde bir yasak. Bu coğrafyada insanların yasaklara karşı ayrı bir ilgisi var. Alkol yasağının alkol tüketimini azaltmasını beklemek nafile.