hayat

Haftaya genel bakış – 4

Bu aralar Ezele sardım. Ramiz dayı, kerpeten ali, kandıralı, kumarhane falan derken iyice mafyatik oldum. Her lafın arkasında bir dümen, bir ima veya oyun arayacak kadar paranoyak olma yolunda emin adımlarla ilerliyorum. Şu an 36. bölümü yeni bitirdim. Bir de karakterlerin aforizmalarla konuşmasına ayar olmaya başladım. İlk izleyişimde bu kadar gözüme batmamıştı. Ramiz dayı bildiğin ayaklı aforizmalar kütüphanesi. Böyle devam edersem zamanı gelince siyah takım elbiseyi dolaptan çıkartacağım. Bir de belime silah taktım mı olay bitmiştir.

kirgin-cicekler-400x400-horz-vert.jpg

Türk dizilerinin son 15 yılda girdiği döngüden biraz bahsedeyim. Maddeler halinde sıralarsam ;

  • şöyle ki; öncelikle çok zengin bir aile var. bunların holdingi var ama iş yok uyuşturucu mu kaçırıyorlar kara para mı aklıyorlar belli değil. 😀

  • fakirler de var ama onlar da taksiden inmiyor. iett’ye binen tek kişi yok niyeyse. gündemde hep çarpık ilişkiler var. böyle iğrenç aşklar vs
  • her sabah kahvaltıda portakal suyu, holding sahibi çapkın baba ve cemiyet hayatına kaptırmış kokona anne gibi öğeler fix olmuş.
  • Bariz bir ilişki manyaklığı var. Tek başroller değil dizide herkes durmadan ilişki yaşıyor. ilişki manyağı olmuş, boş kalamıyorlar.
  • Esas ailenin arkasından iş çeviren kötü bir adam hep var, bunun da devasa holdingi var. işler kızışınca karşı tarafla rekabete giriyor. İhale savaşları başlıyor filan.

neyse konuyu daha fazla uzatmayacagım, türk dizileri bu boktan döngüye gireli 15 seneden fazla oldu. çıkacak gibi de durmuyor.

Geçen ay yerel bir kanalın mersinde yaptığı başkanlık röportajında cumhurbaşkanı, başbakan ve genelkurmay başkanı olduğunu hatta onun tabiriyle amerikanın prezın prezını olduğunu söyleyen abiye çok güldüm. Her gün izliyorum, günlük dozumu alıyorum. 😀

eczane5

Bahar aylarına girdik ve alerjim hortladı, bıktım ya vallahi bıktım. Tamam ilaçlarla bir nebze kurtarıyoruz da ilaçların kafam kadar yan etkisi var. Onları hangi çekmeceye koyacağız ? Bilemedim.

1120510

Bakırköy’ün batısına geçmeyi sevmiyorum, yıllardır sevemedim oraları. Sanki oralar istanbul değil de kocaeli havası uyandırıyor bende. Geçen arabayı esenyurta götürdüm. Muayene yaptırmam gerekiyordu. Temmuzdan beri muayenesi gecikiyor, polis durdursa arabayı bağlayacak. Muayene istasyonu beklediğimden kalabalıktı, tüm işlerin bitmesi 2,5 saat sürdü.

Her konuda olduğu gibi haftaya genel bakış serisini de bir türlü düzene oturtamadım. Bu haftalık bu kadar yeter. Uykum olmasa yazardım. İşte biyolojik saatin azizliği diyelim. 🙂

Hoşçakalın.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s