” Öyle fotoğrafları vardı ki sanki kırmadığı ceviz, tatmadığı dünyevi zevk kalmamış.”
Dünya küçük lafı internetle beraber iyice ortaya çıktı,
Hakikaten öyleymiş, klişe tabirleri canlı yaşayınca anlıyor insan. Geçen facebook’ta rastgele profilleri dolaşırken bir ilkokul arkadaşıma denk geldim. Öncelikle belirteyim, arkadaş listemde ilkokuldan hiç kimse ekli değil hatta ilkokuldan ortak arkadaşım bile yok. Dozu yükseltiyorum ; ilkokuldan ismini ve soyadını hatırladığım insan yok. Facebook sen nelere kadirsin. Denk geldiğim arkadaş boğaziçinde okuyor, yurtdışını gezmiş görmüş. Öyle fotoğrafları vardı ki sanki kırmadığı ceviz, tatmadığı dünyevi zevk kalmamış. 😀
Aradan 13 sene geçmiş ama tipi aynıydı. Karakter olarak iyi şeyler söyleyemeyeceğim, çünkü tam bir puşttu. Hep kavga ederdim, yıldızımız hiç barışmamıştı o dönem. Fotoğraflara bakınca diğer ilkokul arkadaşlarıma da denk geldim. ilkokulu 5 farklı okulda okumuş bir insan olduğum için bu bahsettiğim şey sadece bir okuldaki arkadaşlarım. Sınıf olarak 4. sınıf.
Arka fonda cem karaca – kerkük zindanı ile playlistimi başlattım. Ardından bir sürü profil inceledim. Kısacası gereksiz bir işle uğraştım, sırf can sıkıntısı.
Çenem açıldı, kendimi durdurmazsam sabaha kadar aklıma gelen ne kadar absürt şey varsa yazarım. Hadi ben kaçtım, hoşçakalın.
Kategoriler:hayat