kişisel yazılar

Mahalle kültürüyle yetişen çocuklar

Görsel

Mahalle kültürüyle yetişen bir insan olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. ”Bizim zamanımızda” gibi klişe bir tabir kullanmak istemem ama şu anda yetişen çocuklara baktığımda bu tabiri kullanmam gerektiğini düşünüyorum.

Yeni yetişen nesil bilgisayar ve televizyon başında çok zaman geçirmekte. Devir değişti, dünya değişti, teknoloji ilerliyor vs vs bunların hiçbiri mahalle kültürünü veremez. O kadar kesin söylüyorum mahalledeki o sıcak atmosferi ve heyecanı teknolojiyle sağlayamazsınız. Mahallenin şahsım tarafından tanımı : çocukluk anılarıyla dolu mekanlara verilen isim. Bu tanımda neden çocukluk anıları diyorum çünkü bir çocuğun anılarını oluşturabileceği en önemli yer mahalledir de onun için. Ama şimdi yetişen çocuklar, anılarını bilgisayar oyunlarında oluşturmakla meşgullar. Mahalle maçları ve çeşitli oyun kültürleri çocuklar için çok önemlidir. Bunlar, çocukluk anılarının en önemli kaynağı ve mahalle dediğimiz bu mekanda çocuklar tarafından çok çabuk kapılan olgulardır.

Mahallede yetişen çocuklardan bir kesit ;

En hakiki dondurmacıların gezdiği mahallelerde büyüyen çocuklar maraş dondurmasını falan bilmezler sadece kendi mahallelerinden bilhassa kendi sokaklarından geçen dondurmacıları bilirler. Öğlen vaktinde kames toplarıyla yaptıkları penaltı çalışmaları çocukların fizyolojik gelişimlerine olumlu etki etmiştir. O yüzdendir ki çocukların arasında ilerde boyu en uzun olacak çocuğun boyu 170 den uzun olmayacaktır. Kames topların kanserojen yapısı çocukların zeka gelişimini de etkilemiştir. Kames topla çoook uzun süre oynayan bir çocuk, ilerde Tuncay Şanlı atikliğinde ve zekasında olacaktır. Mahallede en önemli olaylardan birisi de bayramlardır. Benim yetiştiğim mahallede kurban bayramları çok ilginç geçerdi. Aslında gayet normal geçerdi ama orda gördüklerim bana öyle tuhaf gelirdi ki bazı kurban kesme ritüellerini anlamam yıllar sürdü diyebilirim. 5-6 yaşlarında bir çocukken, kurban bayramında mahallenin ortasında kesilip bacağından hortumla şişirilen koyunların içine hortumla su katıldığını zannederdim. O zamanlardaki zeka seviyem şimdi olsa Nasa’ ya gireceğimden hiç şüphem yok. Mahalle kültürüyle yetişen çocuklara devam edersek ; Bunlar biraz fazla zeki çocuklardır. doğuştan fakir olan bu çocukların evlerinde tost makinesi olmadığı için anneleri bildiğimiz aliminyum tavayı tost makinesi olarak kullanmaktadır. Çocuklar, yıllar sonra o yedikleri tostun tavada piştiğini hatırlayacaklardır. [dur dur dur, burda açıklama yapma gereği hissediyorum, eskiden yani ben daha ufacıkken bizim evde tost makinesi olmadığı için sevgili annem tostu tavada yapardı. Şöyle detaylandırayım ; tostu sıcak teflon tavaya koyar. Isındıktan sonra cezveyle tost’ un üzerine bastırırdı. Hey gidi günler, işte o zamanlar fakirlik böyle bir şeydi. ]  İşte mahalle böyle absürt olayların yaşandığı mekanların başında gelir. Balon satıcıları, türlü tinerciler, cino satan bakkal amca vb. Her türlü insanın yaşadığı bu mekanlarda türlü cinlikler, ali cengiz oyunları dönüp durmaktadır. Mahalle, küçük işlerin peşinde koşan insanların mekanıdır.

 

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s