İnşaat ya Resulallah!

Tutturmuşlar bi topçu kışlasıdır gidiyor öyle. Sırrı süreyya tarzında şöyle bir soru sorsak ;  la bu gezi parkı size ne yaptı ? Neden yeşile bu kadar düşmansınız ?

Ben bu soruların cevabını bulamadım, insan hastalıklı bir ideolojiye sahip olmalı ki böyle ısrar etsin. Olayın mimariyle, şehircilikle falan alakası yok. İlk başlar normal bir proje gibi gözükse de Topçu kışlası artık bir sevda, 2013 haziranından sonra daha da şiddetlendi. Dönülmez akşamın ufkuna girdik.

Taksim’in önemi çok fazla, Türkiye’deki bir kesime göre taksim kurtarılmış bölgeyken başka bir kesime göre fethedilmesi gereken bir yer.

Avrupa yakasında haliç’in kuzeyindeki bölgeler, özellikle ormanlar çimento lobisinin iştahını kabartıyor. Biz hala #direngezi diyelim yapılan açıklamalardan anladığımız kadarıyla adamlar planlarını uzun süreli yapmış gözüküyor ama yine de belli olmaz çünkü burası Türkiye. 16 aralık sabahı kim bilebilirdi ertesi gün yolsuzlukların patlayacağını.

Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğunun çıkacağını çok az insan dışında kimse bilmiyordu.

Son zamanlarda gezi parkının ve topçu kışlasının tekrar gündeme getirilmesinde art niyet ararım.

İBB’ nin o devasa bütçe planında topçu kışlasının olması suyun ısıtılmaya çalışıldığının, seçimlere yakın birilerinin yine meydanlara çıkıp halkı kamplaştıracağının göstergesi. Güç zehirlenmesi yaşayan hükümetin mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına saygı duymayıp projeyi geri çekmemesine hiç şaşırmadım. Bu güç zehirlenmesi illeti iktidarın hayallerini bir süreliğine suya düşürdü. Adamların gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Mesela bunu Gezi protestolarında gördük. Gezi’de hükümetin inadı pahalıya mal oldu. Tek bir geri adımla her şey bitebilirken bu yapılmadı. Hükümet cephesinin, üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen Gezi protestolarını itibarsızlaştırmaya çalışması kendi ayağına kurşun sıkmaya devam etiğini gösteriyor.

Gezi’ye bir devrim diyemeyiz. Gezi için sadece bir devrim pratiği diyebiliriz. Deneme yapıldı, sonucunda 90’ların apolitik görülen gençliğinin aslında apolitik ve itaatkar olmadığı anlaşıldı. Buna müteakip 2013 haziranından günümüze hükümetin muhalif gençlere karşı kini büyüdü. Erdoğan’ın mitinglerde onlar diye bahsettiği kitle artık hükümet için bir tehdit unsuru.

AKP biraz akıllandıysa(hiç sanmıyorum) topçu kışlası sevdasından vazgeçer. Aksi halde ortalık yine karışır, kendi çöküşieri daha da hızlanır.

Son olarak ;

AKP’nin toplumsal mühendislik projeleri elinde patlayacak hep beraber göreceğiz bunu.  Selametle.