Geziyle alakalı burda çok yazı yazdım, bazılarını beğenmedim sildim tekrar başka yazılar yazdım. Gezi hakkında klişe şeyleri anlatmaktan ziyade artık yaşanan bu büyük direnişe farklı perspektiflerden bakmak gerektiği kanısına vardım. Olay sadece, gençlerin çoğunlukta olduğu grupların bir diktatörlüğü yıkmak istemesi değildi. En azından sadece böyle algılanmamalı.

Eski nesillerin alay ettiği ve birçoğunun apolitik olarak nitelendirdiği 80 sonrası gençliğin, baskıların arttığı zamanlarda Türkiye’nin umudu olacağını kimse beklemiyordu. Özellikle güç zehirlenmesi yaşayan iktidar cehanı ağaç eylemiyle başlayan ufak bir protestonun ülke çapında bir direnişe dönüşeceğini hiç kestiremedi. ve ardından diktatörlük o gençlere yenildi. Baskılara boyun eğmemenin ne olduğuna Türkiye halkları buna şahit oldu. Öyle muhteşem bir dayanışmaydı ki birlik olunduğunda zafer kazanılacağını hep birlikte test ettik ve bu süreçte empati duygumuz gelişti. Empati çok önemli ve güzel şey lan..

Gezi ile birlikte insanlara ufak da olsa bilinç geldiğini düşünüyorum. Mesela, medyanın ne kadar boktan bir durumda olduğunu gördük. Özellikle ana akım medyada çıkan haberlere inanmamamız gerektiğini öğrendik. Uğradığımız haksızlıkların haber yapılmadığını gördük(O sırada malum kanallardan birinde penguen belgeseli yayınlanıyordu) Yıllarca ülkemizin doğusunda yaşananları bu iğrenç medyadan dinledik. Düşünsenize, öyle çarpıtmışlardır ki! Gezi olaylarından sonra  ana akım medyaya inanmamaya karar verdim. İyi ki de böyle bir karar vermişim. Twitter elimizin altında, ne olup bittiğine oradan baksak şu andaki medyadan daha sağlıklı bilgiye ulaşırız.

Geziyi unutmamak dileğiyle… #GeziyiUnutma