Geçtiğimiz günlerde bir skandal patlak verdi. Sosyal medya devi Facebook, milyonlarca kişinin verilerinin ABD seçimleri ve Brexit oylamasında kullanıldığının ortaya çıkmasıyla tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya kalmış durumda.

Skandal, İngiliz Channel 4 kanalı muhabirlerinin Cambridge Analytica şirketinin kurucusu Alexander Nix’le buluşmalarını gizli kamerayla kaydetmesiyle patladı. A. Nix, görüşmede kendilerini Sri Lankalı bir siyasetçinin temsilcisi olarak tanıtan muhabirlere şirketinin kurduğu tuzakları anlatmıştı. Böylece tüm dünya, bu skandaldan haberdar olmuş oldu.

Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, 50 milyon kullanıcının verilerinin Cambridge Analytica’yla paylaşılması hadisesi üzere CNN International’da konuştu, “Hatalar yaptık” dedi.

Bazı hatalar, geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabilir. Bunlardan en önemlilerinden biri güven kaybı, bir diğeri de prestij. Space X ve Tesla da Facebook hesabını kapatmış durumda.

Olayın ortaya çıkmasından sonra milyonlarca kişi Facebook hesabını, bir kesim de Facebook şirketine ait tüm sosyal medya hesaplarını kapattı. Bu olayın bizim için ders çıkarılması gereken en önemli yanı, genel olarak sosyal medya platformlarında paylaştığımız “bize ait olan” şeylerin düşünmeksizin paylaşılmaması gerektiğinin bir kez daha gözler önüne serilmesidir. Bu gerçekten önemli bir konu. Bize ait olduğunu sandığımız hesaplarımız ve paylaşımlarımız, aslında tam olarak bize ait kalmıyor ve bir yerlerde depolanıyor. Birçok kişinin sosyal medya hesaplarında yaptıkları paylaşım veya yazdıkları sözlerden ötürü başına birçok hadise gelebiliyor.

Kendim de sosyal medya hesapları kullanmaktayım elbette fakat son yıllarda paylaşımlarıma açıkçası dikkat ediyorum. İzlenmenin bu kadar kolay bir hal aldığı bu teknoloji çağında gizlilik ve güvenlik, en önemli konulardan iki tanesi.

Dikkatli olmak lazım.